27 Ocak 2008 Pazar

Yazıklar olsun sizin gibi aydınlara (!’!)


Nihat Genç denilen zavallıdan bahsediyorum.
Yazıklar olsun sizin gibi aydınlara (!’!)
--
Aslında bu tipleri ekrana çıkarmak gibi bir sorumluluğu bir TV kanalı nasıl göze alıyor anlamadım. Bir millete, ya da milletin bir kesimine, bir partiye oy verdikleri için hakaret edecek kadar sorumsuz, ne dediğini bilmeyen, ne aradığını bilmeyen kendi kişiliğini bulamamış, kendi kimliğini tespit edememiş zavallılar. Kendi değerleri olmadığı için okuduğu kitapların kafasını karıştırması sonucu ortaya çıkan bir kimlik ve kişilik bunalımı. Aynı zamanda kendilerini gündeme taşımak gibi birde hastalık eklerseniz nasıl bir ruh hali ile karşı karşıya kaldığımız ortaya çıkıyor. Bir ara Fazıl Say kendini gündeme taşımak için yoğurtlamıştı. Amacına da ulaştı. Günlerce herkes kendi işine geldiği gibi bu malzemeyi kullandı. Bunlar aslında malzeme. Daha doğrusu kendilerine böyle bir rol biçiyorlar herhalde.
Şimdide Nihat genç denilen bir zavallı. “Zavallı” diyorum çünkü bana “ Hödük “ diyerek hakaret eden kişiye ancak zavallı diyerek karşılık verebiliyorum. Aslında ne aradığını bilmiyor zavallı. Zihin alemi o kadar karışık ki, temel bir yapılanma yok. Ne fikir ne zikir. Bol kitap okuduğu anlaşılıyor. Bilgilenmesi fena değil. Ama bu okuduklarını, topladığı bu bilgileri tasnif edecek, düzenleyerek dürüstçe ortaya koyarak çözüm üreteecek mekanizmadan yoksul olduğu için söyledikleri ipe sapa gelmiyor.
Bu hakaretinden öğrendiğim şey onun bir "zavallı" malzeme olduğunu anlamak oldu. Bunun gibileri gördükçe Aziz Nesin’e saygı duyuyorum. O en azından ne istediğin biliyordu.

Hiç yorum yok: