Satuk Buğra Han (Özet)
“ Bu gün bu kurultayda oğlumun adını kutsayalım. Bundan sonrada kimin söyleyeceği bir şey varsa burada söylesin”
Konuşmasını bitirdi ve tekrar yerine oturdu. İçerde bulunanlar kısa bir zaman suskun kaldılar. Herkes kaş altından bir birlerine bakıyorlardı. Gök Alp Tarkan ise tüm dikkatini içerdekilere vermiş gergin bekliyordu.
Nihayet yaşlı bir bilge kalktı ve dedi ki;
“ Aslan Bazır han, Gök tanrı Satuk Buğra hanı kutsasın.Onu Türk illerine hayırlı etsin. Ama Şamanların kaygıları var.”
Bazır han habersizmiş gibi dedi ki;
“ Şamanların kaygıları ne imiş yaşlı adam?”
Yaşlı adam dedi ki;
“ Çocuğun doğduğu anda yer sallanmış. Rüyalar görülmüş. Falcılar falına bakmışlar”
Bazır han hızla konuştu, dedi ki;
“ Bunların anlamı ne yaşlı adam?”
Yaşlı adam dedi ki;
“ Bu çocuğun ilerde din değiştireceğini Atalarının yolunu terk edeceğini, Müslüman olacağını, Gök tanrıyı kızdıracağını ve böylece Türk illerine felaketler gelmesine sebep olacağını görmüşler”
Bazır han dedi ki;
“ Falcıların sözü ile Bir han oğlu daha kırk günlük bebek iken yargılanmaz. Kendini savunmaktan aciz bir yavrucak, daha ne olacağı bellisiz bir yavrucak nasıl yargılanır ?”
Şamanlardan en yaşlısı kalktı ve dedi ki;
“ Bazır han, tabi ki kırk günkü bebek yargılanmaz. Ama yarın Karahanlı nın başına han olarak geçerse onu hiç yargılayamayız. Dinini değiştirip, Müslüman olursa, başımıza felaketler getirirse o zaman ne yapacağız?”
Bazır han hızla konuşuyordu dedi ki;
“ Bunu o zaman düşünürsünüz”
Şaman dedi ki;
“ Bütün işaretler bu çocuğun büyüyünce Türk milletinin başına bela kesileceğini, Türk illerine zarar vereceğini söylüyor. Doğduğu anda yer sallandı. “
Bazır han daha karşılık vermeden başka bir Şaman dedi ki;
“ Güneydeki deli çay o sırada kurudu”
O arada başka bir de dedi ki;
“ Yaşlı bir adam rüya görmüş”
Başka biri de dedi ki;
“ Annesi de rüya görmüş. Sultan hanım rüyasını Kurultaya anlatsın”
Bu arada Sultan hanım oğluna iyice sarıldı. Yüzündeki vakarı bozmuyordu, korkusunu dışa vermiyordu Ama içindeki korku gittikçe büyüyordu.
İçerdeki gürültü iyice artmıştı Bazır han elini kaldırdı ve dedi ki;
“ Herkes beni dinlesin. Otağda bulunduğunuzu kurultayda olduğunuzu unutmayın. “
Herkes sustu ve dikkat kesildiler. Bazır han dedi ki;
“ Herkes rüya görür. Her an yer sallanabilir. Bunlar Satuk Buğra hanın büyüyünce din değiştireceğinin işareti olamaz”
Yaşlı Şaman dedi ki;
“ Hanlar, beyler Kağanlar ne zamandan beri Şamanların, bilgelerin bilgilerine karşı gelir oldular ?”
Bazır hanın tepesi atmıştı dedi ki;
“ Şamanlar ne zamandan beri bir Han oğlunun öldürülmesine karar verir oldular?”
İçerde serin bir hava esti. Gök Alp Tarkan kılıcını eline alarak orta yere çıktı. Ve sert bir şekilde dedi ki;
“ Ben buraya kararlı geldim. Bu kurultay eğer Satuk Buğra hanın ölümüne karar verirse, kimse bu otağdan dışarı sağ olarak çıkamaz.”
İçerde buz gibi bir esinti oldu sanki . Bazır han memnun oldu. konuşma yapmak için hazırlanırken, birden Sultan hanımın sesi otağda çınladı.
“ Bazır han, beyler, bilgeler benim bir önerim var”
Herkes sultan hanıma baktı. Kimse bir şey demedi. Bazır handa merakla Sultan hanıma bakıyordu.
Sultan hanım önce Gök Alp beye hitaben dedi ki;
“ Gök Alp Tarkan sen Çerilere buyruk ver kılıçlarını indirsinler”
Gök alp hemen işaret verdi. Çeriler kılıçlarını kınlarına sokarak kenara çekildiler. Sultan hanım diğerlerine bakarak dedi ki;
“ Bu kurultayda benim yavrumun hayatını konuşuyorsunuz. Bunda benim hiç konuşma hakkın yok mu? Evet rüyayı ben gördüm. Rüyayı neye yorarsanız onu kabul edersiniz. Diğer taraftan yer sallandı doğru. Başka zamanlarda da yer sallandı. O sıralarda doğan çocukları aradınız , buldunuz öldürdünüz mü? “
Korku telaş ve heyecanla konuşan Sultan hanım kısa bir an sustu ve dedi ki;
“ Benim önerim şudur. Çocuk büyüsün. Eğer ilerde atalarının dinin terk ederse o zaman ben onu ellerime öldürürüm. Ben olmazsam kurultay karar alır o zamanda öldürürler.”
11 Kasım 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder