31 Mart 2008 Pazartesi

22 Mart 2008 Cumartesi

Yargıtay bağımsız mı?


Bir ideolojiyi savunan yargıya bağımsız denilir mi?

Laiklik bir ideolojidir. Bir hayat görüşünü dayatmaktadır. Üstelik bunu kendi yapısına ters olan Müslüman bir toplum üzerinde yapmaktadır. Laiklik dinsizliktir. Bunu tekrar yazmakta anlam yok aslında. Her ne kadarda bunu kıvırmaya çalışsalar da yapılan işlemler ortadadır. Son olarak AKP ye kapatma davasına baktığımız zaman laikliğe aykırı söylemlerin esas alındığını görürüz.
İşin daha güzel tarafı yargının bağımsızlığından bahsedilmez mi. “Laik cumhuriyeti “ zaten anlayamadık. Bir de laik yargıyı nasıl anlayacağız? Bağımsız olarak nasıl kabul edeceğiz? Bunlar kendilerini herhalde Dünyanın en akıllı adamı sanıyorlar. Toplumu kendileri geriyor sonrada Tayyib in üzerine atıyorlar. Özellikle Baykal.Tüm musibetlerin odağı olan CHP bir zamanlar komünistleri bünyesinde barındırdı besledi ve yıllarca ülkeyi kan seline döndürdü. Atmış ihtilalinin arkasında CHP olduğunu bilmeyen kalmadı. Şimdi de aynı CHP laikliği bahane ederek yine kaos üretiyor toplumu geriyor fitne üretiyor. Sonrada bunu başkasının üzerine atıyor. Bu kadar yüzsüz arsız bir zihniyet bu CHP. Aslında bağımsız bir mahkeme olsa evvela CHP yi kapatması gerekir.
Sonuç olarak Parlamenter demokrasilerde halkın temsil edildiği bir parti kapatılmamalıdır. Hiçbir gerekçe ile kapatılamaz. Velev ki silahlı bir örgüt mensubu değilse. Böyle bir örgütü desteklemiyorsa. Bünyesinde böyle bir örgütü barındırmıyorsa.
Aksi halde bir partiyi kapatmak o partiye oy veren insanları hiçe saymaktır.
Bu gidiş iyi değil beyler herkse ayağını doğru atsım vesselam

18 Mart 2008 Salı

Çanakkale ve Enver paşa


Çanakkale savaşında Enver paşa neden yok?
Bu gün Haber 7 com da bu başlık dikkatimi çekti. Aslında ben bunun cevabını “ Çanakkale cehenneminde Generallerin savaşı “ isimli kitabımda vermiştim Enver paşanın torunu saygıdeğer hanımefendi Arzu Enver Sadıkoğlu meselenin bir tarafına dokunarak geçmiş.; Dönemin İngiliz savaş bakanı Churchill’e ait bir hatıra ile cevap vermiş.
Churchill babamı tanımayı çok arzu eder ve görüşmelerinde de babama Enver paşadan övgü ve saygı ile bahseder. ve şöyle der: "Senin baban Enver Paşa benim siyasi hayatımı 20 yıl geriye attı..." Churchill, bu sözleriyle ‘Çanakkale yenilgisini’ kast etmektedir.
Ama sadece bu değil. Bu durum Türkiye de yıllardan beri kutlanan Çanakkale savaşın da Enver paşanın adının geçmesine engel teşkil etmez. Osmanlını yıkılmasında önemli rol oynayan Yahudiler ve Ermeniler özellikle Enver paşaya düşman idiler. İngiliz politikasına ayak uydurmayan Enver paşa 1918 yılında bir darbe ile görevden uzaklaştırılarak İngiliz isteği doğrultusunda anlaşma imzalayan yeni hükümet bu suçu da sürgüne gönderdikleri Enver paşa ta yüklediler. Sanki bu anlaşmayı Enver paşa imzalamış gibide bir hava uyandırdılar. Nitekim Cumhuriyet tarihi boyunca da ideolojik kaygılar devam etmiş yakın tarihini en büyük suçlusu olarak Enver paşa gösterilmiştir. Oysa Enver paşa ve ekibi –Osmanlı Türkünün son ümidi idi. Zaten hükümet darbesi olmasa Enver paşa sürgüne gönderilmeseydi Osmanlı yıkılmazdı. Yakın tarih üzerinde o kadar büyük tahribatlar var ki burada üç beş cümle ile anlatmak mümkün değildir. Ancak şu kadarını söylemek yeterlidir. Halen daha Bu ülkede Yahudi, ve Ermeni lobileri bütün ağırlığı ile devam etmektedir. Bunu en son öldürülen Ermeni gazetecinin cenazesinde gördük.BU ülkedeki ermeni ve Yahudi lobilerinin faaliyetlerine son verilmediği sürece de ne PKK biter.Ne Laik cellatlık biter. Bir gün erkek oğlu erkek Bir Safkan Müslüman Türk çıkarsa o zaman bu hastalığın kökünü kazır. Hem de demokrasiye gerek bırakmadan!!!
Çünkü bu millerin başına ne geldi ise ve halende gelen musibetler istikrarsızlıklar bu lobilerin montaj demokrasilerin den gelmektedir.

Laik cumhuriyet mi, cumhuriyet laikmi?


Ben şahsen bu iki kavramın aynı anda yan yana kullanılmasından bıktım. İğrenmeye başladım.Bu kadar aptal ve enayi yerine konmak kanıma dokunmaya başladı. Aslında bu kahır ekseri yatında kanına dokunmaya başladı eminim.
Dün yine Yargıtay dan yapılan açıklamayı okurken yıllardan beri söylenip gelen papağan vari bir cümlenin , terimin veya siz adına ne derseniz deyin bu nakaratın. Birde ben yazayım . Ne diyor Yargıtay açıklamasında ; Ben Cumhuriyet’in başsavcısıyım, rejimi korumak adına görevimi yaptım. Cumhuriyet, şeriat devleti tehdidi altında.”
Daha önce gerekçe olarak ne demişti başsavcı; AKP laiklik karşıtı odak olmuştur. Şimdi evvela adını vuralım. Bu savcılığın görevi Cumhuriyeti korumak mı yoksa Laikliği korumak mı. Laiklik ve cumhuriyet ayrılmaz bir parça gibi göstermek ve bunu yıllarca ustaca veya baskı ile kitlelere kabul ettirmek nasıl bir mantık acaba. AKP laiklik karşıyı bir odak mı oluşturdu yoksa Cumhuriyet karşıtımı. Yoksa her ikisi de mi
Şeytan aklına nelerde getiriyor. Diyelim bu halkın çoğunluğu var sayalım yüzde yetmişi.Bir partiye destek verdi. Halk dedi ki “ Biz şeriat istiyoruz. Şeriat cumhuriyeti olsun. Acaba diyorum Laik cumhuriyeti halktan korumak için ne yapacaklar? Yüzde yetmişi ülke dışına mı sürecekler yoksa katlederek yok mu edecekler. Bana öyle geliyor ki bu zihniyet bu milletin yüzde yetmişini laiklik adına gözden çıkarırlar.
Tabii bunun terside mümkün. Laiklik sultası er geç bu milletin başından kalkacaktır. Buna kimse engel olamaz. Bu tarihi bir seyirdir. Bu şeref kime nasip olur bilmem. Ne zaman olur bunu da bilemem. Ancak bunun çok uzak olmadığından eminim. Bu yazımı isterseniz tarihi bir belge olarak bir kenara not edin.2020 yılına kalmaz. Allahtan tek dileğim bunu görmek .

16 Mart 2008 Pazar

Bu millet bu yargıtay başkanını unutmayacaktır

Yargıtay yeniden düzenlenmeli ve Yargıtay başkanı hakkında soruşturma başlatılmalıdır

Ülkeye en küçük bir faydası olmayan Necdet Sezer in giderayak bıraktığı bu kadrolar Laiklik ideolojisinin arkasına saklanarak resmen din düşmanlığı yapıyorlar. Eğer bu yetkiyi kendilerine tanılan görev ve salahiyetten alıyorlarsa bu görev ve salahiyet Parlamento tarafından gözden geçirilmeli ve ellerlinden bu yetki millet adına alınmalıdır. Millet adına karar vermesi gereken yargının millete rağmen milletin yarınsın oy verdiği bir partiyi kendi ideolojisi için kapatmaya kalkıyorsa ki öyle oluyor bu konu kısa zamanda parlamentoda ele alınarak düzeltilmelidir . Ayrıca bu kişi hakkında soruşturma açılmalıdır. Bu da yetmez eski baş savcılar Vural Savaş hakkında da soruşturma açılmalıdır.
Bu Laik diktatörlüğe son verilmediği sürece bu memleket düzelmez. Bu diktatörler yetkiyi nerden alıyorlarsa bu yetkiler parlamento tarafından düzenlenmelidir. Anayasa baştan ayağı değiştirilmelidir. Bu o kadar kolay değil. Ama zor işlerin adamı olan Sayın Başbakandan bunları neye mal olursa olsun düzeltmesi gerekmektedir.
Sayın Başbakanım eğer bu milleti bu şekilde bırakıp çekilirseniz her iki dünyada da iki elim yakanızda olacaktır

14 Mart 2008 Cuma

Yargıtay



Türk milleti adına yargı yapar.İdeolojisi olmaz. Milletin temel değerleri ve inançları ile ters düşmez. Devlet milletindir. Millet devletini herkesten daha iyi korur ve korumuştur. Parlamenter rejimlerde milletin parlamentoya gönderdiği partiyi kapatma yetkisi yine millete ait olmalıdır. Bu çarpıklığın düzeltilmesi gerekir. Bir milletvekili, bir başbakan söylediklerinden dolayı nerde yargılanmış. Bu despotluğu kimin adına yapıyorlar. Ancak ki silahlı bir çete kurmamışsa.İşini silahla halletmek isteyen bir parti varsa kapatın. Milletin oyları ile parlamentoya giren bir partiyi kapatmak milletin parlamenter hakkını ihlal etmek demektir. O zaman bu millet sokağa iner ve o zaman da parlamentonun anlamı kalmadığı gibi Yargıtay’ ında anlamı kalmaz. Bu milletin yarısı oylarını verirken Erdoğan ve ekibinin ne olduğunu ya da ne olmadığını biliyordu. Onlar söylemlerini yirmi yıl önce de yaptılar bu günde yapıyorlar. Söylediklerinde dün ile bu gün arasında çelişki yok. Millet oyunu buna göre verdi. Kürsülerde söyledikleri ve daha evvel yaptıkları ile Bu milletin yarısı Erdoğan’ı Lider olarak görmek istedi. Bu yargılama milleti yargılamaktır.
Meselenin temelinden bakarsak; Kurtuluş savaşları ne laiklik adına yapıldı ne de herhangi bir kişinin şahsi iktidarı için.
Bu defada Laiklerden kurtulmak için bir kurtuluş savaşına gerek bırakmayın. Milletin oylarına hürmet edin vesselam.

Yargıtay yargılanamazmı?




Yargıtay da yargılanmalımı ?
Bu gün tv lere bir iş daha düştü. Malum tv ler ağızlarından salyalar getirip bu haberi kendi kafa yapılarına göre yorumlarlarken bu arada nerede çaptan düşen din ve demokrasi düşmanı varsa telefonla canlı yayına bağladılar ve yüreklerine su serptiler. Başta aynı zihniyetin siyasi kanada CHP ve bazı hukuk kelaynakları konuştu.
Konu ne sahi onu unuttum. Yargıtay baş savcılığı AKP hakkında kapatma davası açmış
Yüzde elli oy alan bir partiden bahsediyoruz. Bakkal dükkanından değil. Bu oyları veren insanlara soracaklarını bilmem ama firavunlar kimseye sormaya gerek görmezler.Bu milletten aldıkları yetkiyi yine bu milletin parlamentosunu kapatmakta usta olan yarı illegal kurumlar Yargıtay ın arka lobilerine gerekli işlemleri yaptılar ve işi resmiyete getirdiler görünüşte. Yani illegal fikirlerini legal hale getirmek için ellerinde bir koz var Laiklik
Şimdi sayalım bu Laiklik nasıl tehlikeye girmiş

BİKİNİ REKLAMLARINA YASAK İDDASI - Mayo firmalarının İstanbul’daki bilbordlara yönelik “reklamı yasağı” iddiaları. İÇKİ YASAĞI UYGULAMALARI AKP’li bazı belediyelerin içki yasağı ve kadınlara özel park yapılması. İMAM HATİPLİLERE ÖZEL OTOBÜSİstanbul’da imam hatipli kız öğrencilere özel ücretsiz servis otobüsü .ULEMA AÇIKLAMASI - AİHM’in türban kararının ardından Erdoğan’ın , “Başörtüsü konusunda karar verilirken ulemaya danışılmalı” sözü. ATA’YA HAKARET FIKRASI- AKP’li Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’in Atatürk’e yönelik hakaret içeren fıkrası. BÜLENT ARINÇ'IN SÖZLERİBülent Arınç’ın “Ben laikliğe inanmıyorum, en azından bizdeki uygulanış biçimine” sözleri. Başbakan Erdoğan'ın İspanya'da söylediği "Başörtüsünün velev ki siyasi bir simge olarak takıldığını düşünün, siyasal simge olsa ne olur" sözü...TÜRBAN MEVZU- Üniversitelerde türbana serbestlik getiren Anayasa'da yapılan değişiklik..AKP Konya milletvekili Hüsnü Tuna Anayasa'da yapılan türbanla değişikliğin ardından 'hedefimiz kamu kurumları' sözleri... AKP'li Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman'ın, "Türbanlı bir kadın belediye başkanı veya daire başkanı da olabilmeli" açıklaması.
Hımmm galiba Yargıtay eksik yazmış. Bilmedikleri var daha. Onları da ben ekleyeyim hayrıma. Kamil efendi Fatih camiinde iki rekat fazla namaz kıldı. Ayşe bacı nafile oruç tuttu. Zeki efendi mahallesindeki bir fakire zekat verdi. Bir televizyonda spiker “ Allah “ dedi. Başka bir tv de ben işittim sunucu besmele çekti. Yine başka bir yv de bir bayan sınıcı selavat getirdi. Yargıtay üyeleri camiye gitmediklerinde olmalı göremiyorlar. Her Cuma günü camiiler bu irticacı anti laiklerle dolup taşıyor. Uyuyor musunuz be. Laikliği koruyun. Aman ha ayak altına ermeyin. Allah göstermesin Laiklik elden giderse memleket mahvolur. Beklene İstanbul depremi beklenenden önce hem de iki katı daha şiddetle olur.
Yargılamak lazım tüm bunları yargılamak lazım. Ama peki aklıma gelmişken bu Yargıtayı kim yargılayacak? Kimin yargıtayı bu. Kim seçiyor bubları. Kimin adına bu işi yapıyorlar. Laik ideolojinin mi yoksa Müslüman Türk milletin mi birisi çıkıp söylese de öğrensek Yoksa sinir krizleri geçireceğiz burada.

10 Mart 2008 Pazartesi

Bunlar Türk bile değil




Yaylım ateşi

Elli yıldır Müslüman Türk milletinin başına kelimenin tam anlamı ile musibet olan Süleyman Demirel duramadı ve gerçek niyeti kustu. Yıllarca Özellikle nurcuların oyları ile iktidara taşınan ve doksandan sonra bu oylara da ihtiyacı kalmayarak tarihin kara günlerden bir dönemi teşkil edecek Cumhurbaşkanlığı da yapan demir in artık yapacağı bir şey kalmayınca gerçek kişiliğini ortaya koymakta beis görmedi. Demirel Müslüman değildir. “ De ki habibim onlar bizde müslümanlardanız derler sakın inanma” Bu ayet Bakara suresinin ilk ayetlerinde ve münafıkları tarif eder. Demirel kuranda belirtilen bu tiplerden biri. Yıllarca bende Müslüman ım , veya benzeri ifadelerle hem Masonlara (Yahudilere ) hem de Müslümanlara ikili oymadı. Ama artık bitti. O zaman deşifre olmasının zararı kalmadı. Verdiği bu mesajları artık Millete değil Ülkeyi dikta rejimi ile idare etmeye hevesli guruplara


Hürriyette yazan şeref yoksulu biri ,
adı ve soyadının Müslüman Türk tandaslı olduğuna bakmayın. Ne Müslüman Ne de Türk. İslami cemaat içinden gelmiş olması da bir şey değiştirmez. Zira kişi davranışı ve söylemleri ile kendini belli eder.
Ebu cehilin adı da Ömer di.

Türbanlılara "akıllı değiller "diyen şu fahişe görüntülü kadına diyorum; Türbanı Allah için örtünüyorsa sadece bu bile senden daha akıllı olduğunu göstermeye yeter.

Bunayanlar kaleme sarılıyor Ve Sadece islam düşmanlığı ile dolu içlerindeki irinleri Laiklik adına döküyorlar. 27 Mayıs toplumsal coşku ile karşılanmış. Senin gibi birkaç şerefsiz coşku ile karşılamıştır. Bu ülkede sizin gibi nüfusları bir milyon bile etmeyecek olan azınlık ve aynı zihniyete mensup adı Türk soyadı türkie şerefsiz bu hale getirdi. Şamanistler, masonlar Yahudiler ve bu soysuzların beslemesi yerli uşaklar
Yıllarca silahlı kuvvetlerde görev yapan bir emekli pilot Atatürk ü peygamber ilan ederken yine yıllarca orduda general rütbesine kadar çıkan biri de “Türkler kılıç zoru ile Müslüman oldular” diyor
Hepsi aynı kapıya çıkıyor. Hepside İslam düşmanlığının ürünü. Hepside bunamamın getirdiği sonuç. Çünkü Mevcut Hükümet Müslüman Türk ün ruh köküne sahip çıktı ve bu kadar oy aldı. Bu günde seçim olsa AKP nin oyları yüzde atmışı vurur.
Sahi siz bu sapık fikirlerinizle ne yapmaya çalışıyorsunuz. Kaç oy alacaksınız bu fikirlerle meydanlara çıksanız. Yoksa darbe ile mi millete bu fikirlerinizi kabul ettireceksiniz? Artık bitti soysuzlar darbe marbe kalmadı artık.Müslüman Türk ün başına bela olmatın defolun özlediğinizülke nere ise oraya gidin. Demirel de öyle diyor ya. BUnun kadar müsibey bir adam daha varmı acaba dünyada?
Aman Allah ım! Dünyanın en akıllı Milleti olan Türk milleti içinden bu kadar akılsız nerden çıkıyor? Sanırım kendileri Türk bile değiller
Ve üstelik Türkçülük adına çıkmazlar mı?
Ayet hükmü ” Onlar göz göre göre Allahın emirlerini yalanlarlar”
Çünkü bunlar kör

1 Mart 2008 Cumartesi

Aşağılık İsrail ordusu yine vurdu


La ilahe illallah Muhammed Resulullah
Yine bebekleri kurşunladınız. Yine masum insanların kanına girdiniz.Doymuyorsunuz değil mi? Kana, işkenceye vahşete doymuyorsunuz.

Yahudiler, unutmayın ki siz istemeseniz de Allah nurunu tamamlayacaktır. Sizler kafirsiniz Allahın indinde lanetlenmiş bir milletsiniz. Dünyada bir tek Müslüman kalsa bile Onu da öldürmek için seferber olursunuz. Ondan sonra Hıristiyanları öldürmeye başlarsınız. Sizin insanlıkla medeniyet ile alakanız yok. Kana doymayan vahşi hayvanlar gibisiniz. Sizi koruyan sizi bağrına basan Osmanlıya bile ihanet eden arkadan hançerleyen sizin gibi nasipsizlerdir. Sizlerin Enver paşa düşmanlığın da kaynağı bu. Abdulhamid hana düşmanlığınızın da kaynağı bu. Yüz yıldan beri Türkiye de ki uzantılarınız bunu çok iyi yürüttüler. Halen daha yürütüyorlar. İçimizdeki yerli Yahudiler bir yandan PKK bir yandan basın yayın yolu ile ülkede huzur bırakmıyorsunuz.
Almanlara hatta Ruslara bile ihanet eteniniz Halen daha Amerika ya da ihanet ediyorsunuz. Onlarında kanını emiyorsunuz için için. Hitler size az bile yaptı. Amerikalılar bunun farkına varırlarsa Hitlerden daha kötü ederler sizi.

Üniversite kapısında saldırıya uğrayan kızıma


Üzülme kızım , ipleri boşandırılan bu köpeklerin suçu yok. Onları geri zekalı yetiştiren ağa babaları var geride. Bunların arkasında sözüm ona proflar var. Senin “ hocam “ diye saygı duyduğun ama bu saygıyı hiçbir zaman hak etmeyen Müslüman Türk ün yerli düşmanları bu şerefsiz güruh ne Müslüman Ne Türk. Ne oldukları belli olmayan piç. Kapıdaki köpekleri üniversite kapısına bağlayanlar da onlar.Bela arıyorlar. Ama merak etme sonları geliyor. Bütün çabaları bu. Son çırpınışları. Bunlarda en küçük bir insanlık yok. Hazımsız. Ha Yahudi ha bunlar farkları yok. İsimlerini ne olduğu hatta ıraklarının da ne olduğu önemli değil. Belki de birkaç göbek dedelerinin Türk olduğunu bile söyleyebilirler. Ama unutma ki insan olmak Müslümanlık olmak demektir.